Değerli kardeşimiz,

– Allah’ın yaratmadığı hiç bir şey kendi kendine var olmaz. Her cisim gibi acı gibi vasıflar da buna dahildir.

– Allah bir yaratıcı olarak her şeye onun kendisinden daha fazla yakındır.

“Andolsun ki, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine ne fısıldadığını biliriz. Biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf, 50/16)

mealindeki ayette bu gerçeğe işaret edilmiştir.

“Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun, şüphesiz ki Allah, kalplerin içindekini çok iyi bilir. Hiç yaratan bilmez mi? Elbette O, her şeyi bütün incelikleriyle bilir ve her şeyden hakkıyla haberdardır.” (Mülk, 67/13-14)

mealindeki, ayette yaratıcının her şeyin en ince teferruatını da en iyi bildiğine işaret edilmiştir.

“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah’ın ve Resûlünün çağrısına uyun. Bilin ki Allah (ilim ve kudretiyle) kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz yalnız onun huzurunda toplanacaksınız.”(Enfal, 8/24)

mealindeki ayette, Allah’ın ilmi ve kudretiyle insanın kendisi ile kalbi arasına bile girebildiğine işaret edilmiştir. İnsan ile kalbi arasına girmesi, daha kalbine doğmak üzere olan düşünceleri bildiği ve onların kalbe varmadan engelleyebileceği anlamına gelir.

Elbette insanın acısı bu şeylerin dışında değildir. Allah, tuzlu, tatlı şeylerin derecesini ayarladığı gibi, acının, sevincin dozajını da o ayarlamaktadır. Bu kabiliyeti o verdiği gibi, bu hassasiyetin derecelerini de o yaratmıştır.

– İlim malumun içinde olmasını gerektirmez. Örneğin, biz Çin ülkesini biliriz, fakat orada yaşamıyoruz. Bu durum, bilgimize zarar vermez.

– Genel prensip şudur: Allah yaratıkların cinsinden değildir, onlar gibi alet ve edevata ihtiyacı yoktur. Yarattığı şeylerin yanında, içinde olması gerekmez. İlmiyle tasarladığı bir şeyin var olması için kudretinin bir sembolü olarak “Ol!..” demesi yeterlidir.

Özetle:“Allah her şeyi bilir.” (Bakara, 2/29)mealindeki ayet ve benzeri onlarca ayetin işaret ettiği gibi, Allah her şeyi bilmektedir. Elbette insanın acısı da bu şeylerin dışında değildir.  Allah, tuzlu, tatlı şeylerin derecesini ayarladığı gibi, acının, sevincin dozajını da o ayarlamaktadır. Bu kabiliyeti o verdiği gibi, bu hassasiyetin derecelerini de o yaratmıştır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet