Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Periton diyalizi, böbrek yetmezliği hastalığında kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemle karın boşluğuna bir katater yerleştirilir. Bu kataterden verilen diyaliz sıvıları ile karın boşluğu doldurulur. Karın zarı bir filtre görevi görür. Kandaki zararlı madde ve fazla sıvılar karın boşluğundaki sıvıya geçer. Bu sıvının boşaltılması ile vücutta biriken fazla sıvı ve zehirli maddeler vücuttan atılır.

İzah edildiği şekliyle periton diyalizi uygulanan böbrek hastalarının karın boşluğuna verilen ve daha sonra dışarı atılan sıvılar, vücuttaki dinen pis sayılan bir nesnenin dışarıya çıkması hükmündedir.

Bu nedenle, idrardan korunma hususunda gösterilen titizliğin, bu su için de gösterilmesi gerekir. Mezkur sıvının anlatıldığı şekilde vücut dışına çıkışı veya çıkarılışı, normal hallerde vücuttan dışarı çıkan dinen pis bir maddede olduğu gibi abdesti bozar. Elbiseye veya bedene bulaşması halinde bu kısmın yıkanması gerekir. (Kasani, Bedai, 1/119; Merğinani, el-Hidaye, 1/118)

İmam Malik ve İmam Şafii’ye göre, ön ve arka dışında vücuttan çıkan kan abdesti bozmaz. İmam-ı Azam, Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve Ahmed b. Hanbel’e göre ise vücudun herhangi bir yerinden akacak kadar çıkan kan, irin ve diğer sıvılar, abdesti bozar.

Bu itibarla diyalize giren kişinin abdesti, İmam Malik ve Şafii’ye göre bozulmaz, diğerlerine göre bozulur.

Herhangi bir mezhebin görüşlerini uygulamakta olan bir kişi, gerektiğinde başka bir mezhebin görüşüne göre de ibadetlerini yerine getirebilir.

Cevap 2:

Diyalize giren bir böbrek hastasının diyalizde iken namaz kılması elbette caizdir, hatta namazın kazaya kalma durumu olacaksa, diyaliz esnasında mutlaka kılmalıdır.

Diyalize giren kimse, diyaliz devam ederken özür sahibi olacağı için, abdestli olarak diyalize girer, bu durum abdesti bozmaz, diyaliz halini değiştirmeden yattığı veya oturduğu şekilde ima ve işaret ile namazını kılar.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet