Ebu Süfyan bin Harb ve Ebu Süfyan bin Haris farklı kişiler midir?
Soru Detayı– Bu iki sahabeyi genelde aynı kişi zannediyorlar gerçekten öyle midir?
– Bu sahabeler birbirlerinden farklı ise özet bir bilgi verebilir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
Evet, farklıdır.
Ebu Süfyan b. Haris, Peygamberimiz (asm)’in amcasının oğlu ve süt kardeşidir. Mekke’nin fethinden önce Müslüman olmuştur.
Mekke’nin fethinden başka Huneyn Gazvesi ve Tâif Muhasarası’nda bulundu. Huneyn Gazvesi’nde Hz. Peygamber (asm)’in etrafında kimsenin kalmadığı bir sırada Ebû Süfyân Resûlullah’ın katırının yularına yapışarak yanından ayrılmadı. Hz. Peygamber bundan dolayı kendisine dua etti. Resûl-i Ekrem vefat ettiğinde Ebû Süfyân söylediği mersiyelerle üzüntüsünü dile getirdi.
Akrabaları arasında Hz. Peygamber (asm)’e çok benzeyen beş kişiden biri olan ve namaz kılmaktan derin haz duyan Ebû Süfyân ölümünden üç gün önce kabrini kazıp hazırladı. Müslüman olduktan sonra hiçbir günaha bulaşmadığını söylediği ve öldüğü zaman kendisi için ağlanmamasını vasiyet ettiği rivayet edilir.
Ebu Süfyan b. Harbise, Peygamberimizin (asm) eşi Hz. Ümmü Habibe’nin babasıdır. Kureyş kabilesinin resilerindendir.
Hz. Peygamber (asm)’in kâtipleri arasında yer alan Ebû Süfyân, Resûl-i Ekrem’den bazı hadisler rivayet etmiştir. Kendisinden, Herakleios ile yaptığı konuşmayı rivayet eden İbn Abbas’tan başka oğlu Muâviye ve Kays b. Ebû Hâzim’in de rivayette bulunduğu bilinmektedir.
Sünnî kaynaklan Ebû Süfyân’ın İslâmiyet’i kabul ettikten sonra samimi bir Müslüman olduğunu belirttiği halde, daha ziyade Şiî müellifler bunun aksini iddia ederler. Hatta onun bir münafık ve zındık olduğunu, Hz. Peygambere inanmadığını, Lâedriyye mezhebini benimsediğini ileri sürenler de vardır.
Süleyman Essop Dangor, Ebû Süfyân hakkında bilgi veren bazı tarihçilerin ona karşı düşmanca davrandıklarını ve objektif bilgi vermediklerini söyler.
Ebû Süfyân’ın ilerlemiş yaşına rağmen Suriye’deki fetihlere katılması, Yermük’te Müslüman askerleri cesaretlendirmesi, onun aleyhindeki iddiaların kasıtlı olduğunu göstermeye yeterlidir.
Ayrıca Sünnî kaynaklarının, İslâmiyet’i gönülden benimsemeyen bir kişinin daha sonra samimi bir Müslüman olduğunu kaydetmeleri de mümkün görünmemektedir. (bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Ebu Süfyan md.)
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet