Değerli kardeşimiz,

Duanın çeşitleri var. Mesela sizin yarın bir imtihanınız var. Bu imtihanın duası çalışmaktır. Buna fiili dua denir. Çalışmayı yaptıktan sonra ellerinizi kaldırır “Ya Rabbi, bana hayırlısını nasip et.” demeniz sözlü bir duadır.

Safi ve halis bir şekilde ve neticeye kanaat ederek dua etmek gerekir. Çünkü, bazen istediğimiz bir şeyin hakkımızda hayırlı olmayacağını Allah bilir, fakat biz bilemeyiz. Sonsuz rahmet sahibi Allah’ımız da bunun hayırlı olmayacağını bildiğinden dolayı, farklı bir şekilde kabul eder. Hazreti Meryem validemizin doğma vaktinde annesi O’nu mescide adar. Ve O’nun erkek değil kız olduğunu görünce epey şaşırır ve üzülür.

Alimlerimiz bu durumu misal getirerek derler ki, Allah muhakkak yaptığımız dualara cevap verir. Bazen daha farklı ve daha güzel bir surette kabul eder. İşte erkek çocuk isteyen birisine Hz. Merye gibi bir kız çocuğu nasip eder. Allah annesinin duasını kabul etmedi denilmemeli. Aksine, daha güzel bir surette kabul etti, denilmelidir. Bazen de dünyada hiç kabul edilmedi zannedilir. Fakat cennette daha ulvi ve güzel şekilde kabul edilir.

Bu açıdan dua etmek bizim görevimizdir. Ancak sonuca razı olmak da vazifemizdir. Her şeyi hakkıyla bilen Allah, hikmeti neyi gerektiriyorsa onu yapar:

“Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah’ındır. O dilediğini yaratır; dilediğine kız evlat, dilediğine erkek evlat verir, yahut kızlı oğlanlı olarak her iki cinsten karma yapar. Dilediğini de kısır bırakır. O her şeyi mükemmel bilir, dilediği her şeye kadirdir.” (Şura, 42/49-50)

Dualar sebepler ölçüsünde kabul edilecek şekilde olmalıdır. Bu bakımdan sebepler ölçüsünde olması muhal olan duaların gerçekleşmesi elbette mümkün değildir. Mesela, yaz mevsiminde kar yağması için dua etmek gibi.

Dua bir ubudiyettir. Yani biz dua ederken sadece isteklerimiz yerine gelmesi için değil, ayrıca ibadet olduğu için yapmaktayız. Yapılan dualar görünüşte zıt bile olsa, eğer o kişi hakkında hayırlı ise Alah değişik sebeplerle o kulunun isteklerini yerine getirecektir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet