Değerli kardeşimiz,

– Namazın yüzü güzelleştirmesi konusu, daha çok halk arasında bir kültür olarak yaygınlık kazanmıştır.

“Namaz kılmayanların yüzü itici olur.” yargısı ise tamamen yanlıştır. Çünkü, Allah insanları eşref-i mahlukat olarak yarattığına göre, onlardan namaz kılmayanların yüzünü çirkin yapması düşünülemez. Vakıa, namaz kılanlardan da kılmayanlardan da yüzü güzel, çok da güzel olmayanlar da vardır. Böyle bir ayrımın fiziksel olarak yapılması, imtihan sırrına aykırıdır.

– Namaz kılanların yüzlerinin güzelliği konusu, Fetih suresinin 29. ayetinde yer alan “Onların yüzlerindeki simalarında secdenin izi vardır.” mealindeki ifadenin yorumundan kaynaklanmıştır. Bu konudaki yorumlar şöyledir:

a) Ayette yer alan “secde izi”nden maksat, namaz kılanların kıyamet günü, mahşerde yüzleri dünyada yaptıkları namaz ve secdeden dolayı çok parlak olur.

b) Bundan maksat, secde izlerinin dünyada görülmesidir. Bu iz, fiziki güzellik değil, manevi güzellik, namaz kılanın yüzünde görülen huşu/Allah korkusudur.

Nitekim, rivayete göre İbn Abbas şöyle demiştir: “Ayette yer alan secde izi, sizin gördüğünüz sima değildir. Bu iz, güzel bir duruş, sükunet, ağırbaşlılık, vakar, Allah korkusunun izidir.”(bk.Taberi, ilgili ayetin tefsiri).

Öyle zannediyoruz ki, samimi olarak huşu içinde namaz kılanlarda bu simayı görmek mümkündür. Tabii ki, bunu gören gözler de önemlidir. İnsanların bakışları, iç dünyalarının tezahürüdür. Herkes baktığı açıdan görür.

c) Ayetteki “secde izi”nden maksat, gece teheccüd namazı kılanların sabahleyin kalktıklarında uykusuzluk ve huşudan ötürü simalarında görülen izdir. Nitekim, iki kişiden biri içki-kumardan, biri de teheccüd namazını kıldığı için geceyi uykusuz geçirdiği zaman, sabahleyin namaz kılanın siması ile içkili olanın siması çok farklı olur. Bu pratikte görülen realitedir. (bk. Razî, ilgili ayetin tefsiri)

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet