Değerli kardeşimiz,

İbnu Abbâs (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Kim, müezzini işitir ve kendini engelleyen bir özrü olmadığı halde cemaate katılmazsa, kıldığı namaz (kâmil bir sevapla) kabul edilmez.”

“(Ey Allah’ın Resûlü!) denildi, meşrû özür nedir?”

“Korku veya hastalıktır, buyurdu.” [Ebû Dâvud, Salât 47 (551).]

Hadisin Açıklaması:

Hadisin zâhiri, cemaatin farz olduğu, namazın sıhhatinin şartlarından biri olduğu hükmünü ifade eder. Ancak, alimler bu konudaki bütün rivayetleri beraber değerlendirerek, namazın geçerli olması için cemaatin şart olmadığına hükmetmiştir. Nitekim bir hadiste tek başına kılınan namazın -sevapca- öbüründen yirmi beş (veya yirmiyedi) defa düşük de olsa namaz olarak makbul olduğu ifade edilmiştir:

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı evinde ve çarşıda (iş yerinde) kıldığı namazından yirmi beş kat fazladır.”(1)

Diğer bir rivayette:

“Cemaatle kılınan namaz, ayrı kılınan  namazdan yirmi yedi derece üstündür.”(Buhârî, Ezân 30, Müslim, Salât 272)

Âlimler soruda geçen hadisteki makbuliyeti, kemâle hamlederek kâmil bir makbûliyete mazhar olmaz, diye değerlendirirler. Biz bu ma’nâyı parantez içerisinde belirttik.(2)

İlave bilgi almak için tıklayınız:

– Bir mazereti olmadığı halde, cemaatle namaz kılmayanın namazı olur mu?

Dipnotlar:

(1) b. Buhârî, Ezân 30, Cuma 2; Müslim, Salât 272 (649); Ebû Dâvud, Salât 49, (559); Tirmizî, Salât 245, (330); İbnu Mâce, Mesâcid 16, (788).
(2) bk. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi, Cemaatin Vücubu ve Cemaate Devam Faslı, Hadis no: 2-2784.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet