Değerli kardeşimiz,

1.Müşteriye, sonradan rüşvet olarak verecek bir malı satmak caiz değildir. Çünkü, “Bir işe sebep olan onu yapan gibidir.” ilmî kaidesi gereğince, müşterinin bu kötü niyetini bildiği halde ona mal satan kimse, günahına yardımcı olduğu için vebaline de ortak olur. Bu husus aynı zaman da “Düşmanlık ve günah konusunda birbirinize yardımcı olmayın.” (Mâide, 5/2) mealindeki ayetin hükmüne de aykırıdır.

2. Kurumlar arasında makama verilecek hediyeler –devlet geleneğine uygun bir teamül ise- buna rüşvet denilmez. İslam tarihi boyunca bu gibi hediyelerin dağıtıldığı bir realitedir. Bu sebeple, fıkıh kuralları çerçevesinde bu tür hediyeleşmelere rüşvet adını veremeyiz. Ancak verilen malın netice itibariyle hazine malı olup millete aidiyeti düşünüldüğünde bunun -fetvaya olmasa bile– takvaya aykırı olduğunda şüphe yoktur.

Sonuç olarak, kurumlar arası hediyeleşmede kullanmak için istenilen bir malı satmak fıkhî yönden caizdir. Fakat rüşvet vermek için kullanılacak bir malı rüşvete verecek olan kişiye satmak caiz değildir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet