Değerli kardeşimiz,

Abdest ve gusülde yıkanması gereken organların -zaruret olmadıkça- tamamının hiç kuru yer kalmadan yıkanması gerekir. Buna göre abdest alırken, yıkanması gereken organlardan birinde kuru yer kalırsa, abdest sahih/geçerli olmaz (Müslim, Tahare, 31; Ebu Davud, Tahare, 67).

Gusülde ise vücutta, suyun ulaşabildiği her yerin yıkanması gerekir (Maide, 5/6). Aksi takdirde alınan gusül sahih/geçerli olmaz. Bu itibarla, abdest veya gusül alacak kimsenin, yıkanması gereken organlarında, suyun altına ulaşmasına engel olacak bir tabaka bulunmamalıdır (Müslim, Hayz, 35-38).

Oje, ruj, rimel gibi vücut/deri üzerinde tabaka oluşturup suyun deriye ulaşmasına mani olan maddeler abdest ve gusle engel olur. Bunların abdest veya gusülden önce giderilmesi gerekir (Ali el-Kari, Fethu babi’l-İnaye, I, 31).

Namaz kılmak için abdestli olmak farzdır. Dolaysıyla namaz kılmak için geçerli bir abdestimiz olmalıdır.

Bu açıklamalar bağlamında abdest sonrası, azalarında kuru yerler kaldığını bilen ve bu abdestle namaz kılan kimsenin namazı geçerli olmaz, iade edilmesi gerekir. Ancak abdest azalarında kuru yer kalmadığı kanaatiyle namaz kılan fakat azalarında farkına varmadığı kuruluklar bulunan kimsenin namazı geçerlidir.

Buradan hareketle bilmeden, farkına varmadan  kuru bırakılan kısımlar içeren abdestle kıldığınız namazlar geçerli kabul edilir. Namazların iadesine gerek yoktur. Ancak bundan sonra kesinlikle suyun azalarına ulaşması için gayret sarfedilmeli ve eksiksiz bir abdestle namaz kılınmalıdır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet